7 Haziran 2020 Pazar

Yeni Nesil

Karanlık vakitlerden çıkıyoruz ya çıkmasına, dilerim kapı daha dipsiz karanlıklara açılmaz. Bu sefer susmak istediklerim, anlatmak istediklerimden daha çok. O sebeple sevgili okur, bu sessizliği dinlemek istemezsen seni en haklı bulacak olan yine ben olurum.

İnsanların çoğunluğunun evinde kapalı geçirdiği bir üç ay yetti, dünyanın kendisini temizlemesine. Kimileri doğanın intikamı olarak gördü bu süreci, kimileri İlahi işaretler sıraladı kendince. Oysa ne doğa intikam alıyordu ne de gerçekleşmesi heyecanla beklenen İlahi bir mesajdı bu olay. İnsanın kendi ettiğiydi belki en basitinden. Sadece kendine ettiği değil elbet…

Eh ister doğa ister İlah kısmından bakalım olaya hepimizi bir umut kaplamadı da değil gibiydi sanki. Bundan sonranın artık eski dünya gibi olmayacağı görüşleri yankılandı durdu yerin en ilginç yüzünde. Ne kadar da çok bıkmış herkes, ne kadar da çok sıkılmışız değil mi “eski normalliğimizden”? Umutlar umutları doğururken içten içe bir anda bir de baktık ki -susmaya başladığım alan- … (Burada yaklaşık üç dakika kadar sustum. Bir de karantina sürecini birlikte geçirdiğim dostlarımdan bir mesaj geldi onu okudum).

Sessizliğe kısa bir ara… Yüzü karartmaya da gerek yok bir bakarız ki yepyeni uyanışların bambaşka başlangıçların doğum sancılarıdır bugünlerimiz. Tüm bunalımlarımızdan sıyrılıp haykırabilirsek “yarın elbet bizim, elbet bizimdir!”

Burada ve şimdi ancak başka türlü bir seslenişle (serzenişle) …

Şimdi uzunca bir susma arası … Ellerinizden, gözlerinizden, gönüllerinizden öperim (elbette sosyal mesafeli).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder