İnsanların çoğunluğunun evinde kapalı geçirdiği bir üç ay
yetti, dünyanın kendisini temizlemesine. Kimileri doğanın intikamı olarak gördü
bu süreci, kimileri İlahi işaretler sıraladı kendince. Oysa ne doğa intikam alıyordu
ne de gerçekleşmesi heyecanla beklenen İlahi bir mesajdı bu olay. İnsanın kendi
ettiğiydi belki en basitinden. Sadece kendine ettiği değil elbet…
Eh ister doğa ister İlah kısmından bakalım olaya hepimizi
bir umut kaplamadı da değil gibiydi sanki. Bundan sonranın artık eski dünya
gibi olmayacağı görüşleri yankılandı durdu yerin en ilginç yüzünde. Ne kadar da
çok bıkmış herkes, ne kadar da çok sıkılmışız değil mi “eski normalliğimizden”?
Umutlar umutları doğururken içten içe bir anda bir de baktık ki -susmaya
başladığım alan- … (Burada yaklaşık üç dakika kadar sustum. Bir de karantina
sürecini birlikte geçirdiğim dostlarımdan bir mesaj geldi onu okudum).
Sessizliğe kısa bir ara… Yüzü karartmaya da gerek yok bir
bakarız ki yepyeni uyanışların bambaşka başlangıçların doğum sancılarıdır
bugünlerimiz. Tüm bunalımlarımızdan sıyrılıp haykırabilirsek “yarın elbet bizim,
elbet bizimdir!”
Burada ve şimdi ancak başka türlü bir seslenişle (serzenişle)
…
Şimdi uzunca bir susma arası … Ellerinizden, gözlerinizden,
gönüllerinizden öperim (elbette sosyal mesafeli).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder