Sözün
bittiği yerde su başlar. Hani şu gece kupkuru bir ağız ve boğazla uyandığın
anda, konuşabileceğin bir kelimen bile yokken haykırmak istediğin su.
Klişe
sözler vaktindeyim sanırım. Haykırmak istiyorum galiba; “bu yalnızlık tek başına
çekilmiyor!” Aman ne de güzel cümleler yazarmış bizim oğlan. Afferin sana! Peki,
ocağın üzerindeki sos tenceresinin içindeki portakal kabuğuyla – tek seferde
bütün olarak soyulmuş, taze nane, maydanoz ve dereotu karışımının bir
açıklaması var mı?
Ne
anlatıyorsun be çocuk. Belli işte gözlerin şişmiş, uykun var, e yarın ders de
var. Yatıp uyusana madem. Haklısın ya uyku hafif ölüm çilesi. Sıkıcı, yorucu ve
çelişiğinde dinlendirici. Şiir mi okusam acaba? Teze mi dalsam? Logo mu
tasarlasam? Yoksa sadece elime geçen ilk kitabı mı okusam? Ne yapıyorum ben ya?
Hadi sus artık çok yorma kafanı.
Zaten sözün bittiği yerde su
başlıyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder