Bazen
yalnız kalmak istiyor insan. Her şeyden uzakta olmak… Peki ne kadar uzak
kalabilirdik o son sevdalardan?
Hava
aydınlanıyor. Ezan okunalı birkaç saat oldu. İtiraf etmeliyim ki yüzüm yok bu
aralar huzura çıkacak kadar. Sebebi bende kalsın, üşengeçlik dahi olabilir. İlk
metronun hareketine 45 dakika kaldı. Evet hala sigara kullanmıyorum. Fonda “Zohreh
Jooya – Ayışığında” bu güzel şarkı var. Ses biraz açık biraz kısık orta karar
işte.
Yazın
sıcaklığı kendini göstermeye başladı. Bu saatte pencere açık. Yine de üzerimde
anne örgüsü hırkam var. Ki ben ona şifa hırkası diyorum. Hastalıklara birebir…
Hikayeler
var aklımda. Yaşamak istediğim. Yazmak istediğim. Yeniden istemsiz bir “gizem”
doğuyor içime. Bilmeyen okuyucular için anlatayım; liseden beri içimde ne zaman
tarifi imkânsız senaryolar birikse ve bunlar birer öyküye dönüşme olgunluğunu
gösterse, bu duyguyu “gizem” olarak adlandırırım. Sebebi yine bende kalsın. -Bu
arada şarkı değişti.-
Şimdi
hiç yapmadığım bir şey deneyeceğim. Hikayemin bir kısmını yazacağım. Sonra
belki zamanla devamını burada getireceğim. Böylelikle bir internet öykü dizisi
ortaya da çıkabilir. Çok emin değilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder