Yarınlarımız zamanındayız. Gün geceye döndü ha dönecek. Affedersin sevgili
okur şimdi fark ettim ki gece günü dönmüş dönecek. Aldırma, arsızlaşmanın
tarifinde yaşa doyasıya. Can Kapısı ya bu iki dirhem arasında ne de olsa ömür.
Aldım verdim mesabesi bilmem ya da mesafesi. Aşık Veysel gibi düşünürsek
aslında İki kapılı bir han, ana kucağında vatan yolculuğunda mı? Orası muamma.
Yalnızlık zor gelir şimdi kimsesiz kalanlara. Nerelerde ararsın yolculuğu
yolcu. Derler adama. Bekle uzlaşabilsen çözeceksin de sorunları. Eee
iletişimsizlik hat safhada. Kim demişti onu ya? Unuttum bak şimdi. Yine ezber
bozanlardan bir bilmececi. Aman neyse zaten kader hep Yunus’ça değil mi?
saniyelik metronomlar arasında bir aya çıkmak bir güneşe dokunmak…
Çözemediğim şu ki; güneş
sensin ayda sen… Aradığın neydi ki adem? Bir kuru toprak misali özün su girdi
mi içine çamur… Kötüye yorma hemen. Can paresi kazandığın her şey bir lokmanın
eseri. İlk lokma.. Ana karnındayken hani… Neyse ya uzattık lafı yine
gereksizce. Konuş konuş bitmiyor yaz yaz anlatamıyorum zaten dinleyeni. Kimlik
sormuşlardı değil mi? Olur öyle sorarlar arada. Mesele kimlikte yazan sen misin
aslında? Yoksa Sen mi yazmışlar kimliğe yanlışlıkla. Bu haftada Mevlana gibi
diyelim, Ya olduğunca ya göründüğünce… Kısacası hayat çektiğin emekçe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder