25 Aralık 2019 Çarşamba

Son Gece


Nefes almak sancısı ciğerlerimin, bir hasrettir bu… Zaten başkası olsa dayanamazdı söze, oysa gitmek gerekir bazen ve vakit son gece.

Merak ediyorsan diyor ya, öyle içinden geldiğince söylemek lazım bazen. En güvendiğin yerde kaybolursun, hani derler ya “dalgalı denizde boğulanlar, yüzmeyi en iyi bilenlerdir” diye, işte öyle. Gitmek heyecanı kalp tıpırtısının, kalamamak hüznü öte yanımın… Nasıl bir şey ki bu, her söz veriş bir vazgeçişe gebe! Hoşça kal ilk adımım, sen de bir nefeste unutulmazlarımdansın. Şimdi söz zamanı derler ya hani, konuşmak buncasına anlamsız gibi. Sussam da sen anlar mısın beni?

Tonlarca güzel haberin arasında yıkanmakta olan nefsim, birkaç sarsıntıyla yıkılır mı, bilmem. Hadi çıkalım yola, her varış bir başlangıçtır ne de olsa. Hadi dostlar dediği gibi şairin: “Güneş’e akın var”. Şimdi ya vazgeçeriz her yoldan, sakin bir sahil kasabasında zeytin yetiştiririz ya da en çok vurdukları yerden “gençliğimizden” kalkarız ayağa ve cihan titrer korkusuna bizden. Şimdi son gecedir bu sessizliğe gebe. Susan sussun, sözü olan herkesle devam edeceğiz yola! Uyan, çalış ve durma kardeşim. Unutma sen bir ufacık toprak uğruna can feda edenlerin torunusun. Umutsuzluk yakışmaz sana!

Korksa da kırılsa da yorulsa da -ki yakışmaz bunlar ne gençliğe ne ecdadına- yolda olanlara selam olsun!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder