9 Aralık 2020 Çarşamba

ULU ÇINAR

Yılları devirmiş yalnızlığı… Çizgi çizgi yüz hatları… Saçları yıldızlarla bezenmiş başında ise altından tacı…

                Bir gecenin son sesi gibi, belki bekliyordu ölmeyi, belki de sadece bir demet çiçek yeterdi onu gülümsetmeye. Bilemiyorum şimdi, o yaşlı yüreği ne acılar görmüştü kim bilir? İkindi vaktiydi, benden birkaç durak sonra binmişti metroya. Yanında kendisinden küçük dostları ya da kardeşleriyle… Tam karşıma oturdu, yılların verdiği asil yorgunluğuyla. Gözleri masmaviydi, kim bilir artık uzak ve yakını ayırt edemeyen halleriyle. Alamadım kendimi o sırlı gözlere, o yıldızlarla bezenmiş saçlara, o altın taca, yılların çizdiği yüz hatlarına, bakmaktan. Dudakları düşmüştü sanki gülümsemeyi mi unutmuştu ne? Belki de yıllar önce ölen kocasının mezarını ziyaretten geliyordu. Bunların hiçbirisini bilemem. Sadece bir an gülümsedi. O anneanne edasıyla, babaanne merhametiyle gülümsedi. Öyle bir gülümsedi ki hem de… İnsan o gülümsemenin karşısında insanlığını unutur.
Daldım ben de derinlere. Kapattım gözlerimi, baktım aynadaki yansımama. Şimdi yirmili yaşların başında olan ben, kırklarıma baktım, ellilerime altmış üçüme… Sonra dostlarım, kardeşlerim, ailem kısacası tüm sevdiklerim geldi aklıma. Onların altmış üçlerini düşündüm sonra. Ellerimi uzattım herkese, içimden bir ses: “Altmış üç yarın, bugün olan yirmi üçünü unutma.” diye seslendi. Bu sefer daha da daldım derinlere. Bir hayal, binlerce atlıyla geliyordu üstüme. Ve hepsi bağırıyordu: “Uyan evladım! Yaşamak zamanı şimdi...” Yaşamak zamanıydı elbet. Bizi bekleyen insanlar vardı. Umutlarını yeşertmek adına koşmamız gereken insanlar. Yardım elleri bekleyen insanlar… Sevmeyi bekleyenler, sevilmek için can atanlar vardı. Neden sonra bin bir düşünce içinde geldim kendime.
Ben kendime geldiğimde teyze çoktan bütün endamını alıp inmişti. İçimden helallik diledim kendisinden. O duydu mu ya da duyar mı, bilmem. Sonra bir de teşekkür ettim böylesine derinlere daldırdığı için. Son olarak dostlar; nerede bir ulu Çınar görürseniz, öpün ellerinden ve teşekkür edin kendilerine. Ne olursa olsun, onlarla durmakta koca bir kültür ayakta.

Selam siz korkmadan insanlık için savaşan güzel insanların üzerine olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder